TBS Yatırım Danışmanlığı Hizmetlerimiz
Neden Türkiye’den emlak satın almalıyım?
Fiyat: Gelişmiş ekonomilerde gayrimenkul sektöründe ciddi balonlar yaşanmaktadır. Fiyatlar aşırı şişmiş ve önümüzdeki süreçte gelişmiş ülkelerde "non-tradable" olarak tabir edilen gayrimenkul yatırımlarının değerlerinin artmak bir yana düşmesi beklenmektedir. Buna mukabil, Türkiye'de fiyatlar, artış yönünde ciddi potansiyel taşımakta ve gayrimenkule yapılan bir yatırımın, değer kaybetme tehlikesinin olmaması bir yana, ciddi bir değer artış potansiyeli de olduğu gözükmektedir.
Hukuki alt yapı: Türkiye, tam bir demokrasi ile yönetilen, idarenin bütün birimlerinin her türlü işlemlerinin yargı denetimine açık olduğu bir hukuk devletidir. Yargı sistemi de, adil çalışan, kendi içinde etkin denetim ve temyiz imkanları olan, ayrıca uluslararası sözleşmeler doğrultusunda AHIM ve benzeri uluslararası yargı kurumlarını da tanıyan kuvvetli bir güvence oluşturuyor. Türkiye’ de yapılacak bir yatırımda, idarenin veya yargının keyfi davranışları ile mağdur olmak söz konusu değildir.
Diğer yandan Türkiye farklı kültürlerin ve yaşam biçimlerinin birbirine saygılı bir şekilde bir arada yaşadığı bir ülke. Yasalara ve komşuluk haklarına saygılı davranan herkesin kendini evinde hissedeceği bir yer.
- Eğitim, öğrenim imkanları çok iyi ve çeşitli,
- Sağlık imkanları çok iyi ve çeşitli,
- Kültürel imkanları çok iyi ve çeşitli,
- İklim çok iyi ve farklı alternatifler mevcut.
Neden Türkiye’de yatırım yapmalıyım?
Türkiye tam bir demokrasi ile yönetilen, idarenin bütün birimlerinin her türlü işlemlerinin yargı denetimine açık olduğu bir hukuk devleti. Yargı sistemi de adil çalışan, kendi içinde etkin denetim ve temyiz imkanları olan, ayrıca uluslararası sözleşmeler doğrultusunda AHIM ve benzeri uluslararası yargı kurumlarını da tanıyan kuvvetli bir güvence oluşturuyor.
Burada yapılacak bir yatırımda idarenin veya yargının keyfi davranışları ile mağdur olmak söz konusu değil.
Ayrıca Türkiye, coğrafi konum itibarı ile doğu ile batı arasında yer alan, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşması olan, Ortadoğu ülkelerinin çoğu ile ikili anlaşmaları olan, Kafkaslar ve Türki Cumhuriyetleri ile kültürel bağları ve yakın ilişkileri olan bir ülke. Bu pazarların hepsine erişim sağlıyor.
- 70 milyonluk genç nüfusu ile bizatihi kendisi genç ve dinamik bir pazar imkanı sunuyor.
- Farklı yetenek setlerine sahip rekabetçi ve yüksek kalitede iş gücüne sahip bir ülke,
- Ulaşım, depolama, üretim, haberleşme, eğitim, sağlık alanlarında gelişkin bir altyapıya sahip.
YABANCILARIN TÜRKİYE’DE TAŞINMAZ EDİNİMİNE İLİŞKİN HUKUKİ DEĞERLENDİRMELER
Yabancıların gayrimenkul edinimine ilişkin sıklıkla başvurulan temel ilkeler “karşılıklı muamele (karşılıklılık)” ve “kanuni sınırlara uygunluk” olarak göze çarpmaktadır. Türkiye karşılıklılık ilkesini ortadan kaldırmak için yasal düzenleme yapmak üzeredir. Yani mütekabiliyet şartı belirlenecek şartlar dahilinde kaldırılacaktır.
Karşılıklı muamele, en az iki devlet arasında uygulanan ve akid devletlerin birbirlerinin vatandaşlarına aynı ya da benzer mahiyette haklar tanımalarını ifade eden bir prensiptir. Türk hukukunda da uygulanan karşılıklılık prensibi gereğince, yabancıların Türkiye’de gayrimenkul ediniminde, söz konusu yabancıların vatandaşı oldukları ülkelerde Türk vatandaşlarına gayrimenkul edinimi hakkının hukuki ve fiili olarak tanınmış olması şartı aranmaktadır.
Kanuni sınırlara uygunluk ilkesi ise; ülkelerin birbirinden farklı özellikleri dikkate alınarak; yabancıların gayrimenkul ediniminde ancak söz konusu ülkenin öngördüğü kanuni kısıtlamalara uygun olarak taşınmaz edinilebileceği şeklinde ifade edilebilir. Türk hukukunda yabancı gerçek kişilerin taşınmaz mal ediniminde uygulanan kanuni sınırlamalara ilişkin olarak; 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu ile 1062 sayılı Mukabele Bil Misil Kanunu ile getirilen düzenlemeler en dikkat çekici örneklerdir.
YABANCI GERÇEK KİŞİLERİN TAŞINMAZ EDİNİMİ
Yabancı uyruklu gerçek kişiler, karşılıklı olmak ve kanunî sınırlamalara uyulmak kaydıyla, Türkiye'de işyeri veya mesken olarak kullanmak üzere, uygulama imar planı veya mevzii imar planı içinde bu amaçlarla ayrılıp tescil edilen taşınmazları edinebilirler.
Kuruldukları ülke kanunlarına göre tüzel kişiliğe sahip olan yabancı uyruklu ticaret şirketleri, ancak özel kanun hükümleri çerçevesinde Türkiye’de taşınmaz mülkiyeti ve/veya sınırlı ayni haklar elde edebilirler.
2644 sayılı Tapu Kanununun 35 inci maddesi gereğince Yabancı Ülkelerin kendi kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri dışındaki tüzel kişilerin ülkemizde taşınmaz mal edinimi mümkün bulunmamaktadır.
Uluslararası sermayeli şirketler esasen Türk şirketi olup, ortaklık yapısı ya da sermayesi nedeniyle taşınmaz ediniminin faaliyetine uygun olması kaydıyla mümkün bulunduğu Yerli şirketlerdir. Bu şirketlerin taşınmaz edinimi 2644 sayılı Tapu Kanununun 36 ıncı maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre yabancı sermayeli şirketler faaliyetlerinin gereği olmak kaydıyla (Şirketler faaliyetlerinin gereği sınırlaması yeni Ticaret Kanunu ile değişebilir) diledikleri oranda taşınmaz edinebilmektedirler. Yalnız edinilecek taşınmazın askeri yasak, askeri güvenlik bölgeleri ile askeri stratejik bölgelerde kalması halinde Genelkurmay Başkanlığının, özel güvenlik bölgelerindeki kalması halinde ise İçişleri Bakanlığının izni gerekmektedir.
Tapu işlemleri sırasında ödenmesi gereken harç ve vergiler açısından yabancı uyruklu kişiler ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında hiçbir fark yoktur.